5 Temmuz 2013 Cuma

Umutsuz bir direniş

Mısır’da kitle destekli askeri darbede madalyonun öteki yüzünde öfke ve ihanete uğramışlık hissi var. Rabia el Adaviyye Camii’nin olduğu bölgeye giderken savaş uçağı havada Mısır bayrağının renklerinde duman çıkartarak sorti yapıyor. Taksici ulusal radyoyu sonuna kadar açmış, milli marşı çalıyor. Bariyerlerde duruyoruz, yol tanklarla kapatılmış, tanklar üzerinde Mursi’ye karşı ‘zafer’in nişanesi afişler asılı. Kontrol noktasından geçiyoruz. Enver Sedat’ın İslamcılar tarafından öldürüldüğü Meçhul Asker Anıtı’nın yer aldığı tören alanın bitiminden hemen sonra Müslüman Kardeşler’in kontrol noktası başlıyor. Darbe mağdurlarının umutsuz geçit alanı… Onların kontrolleri daha sıkı. “Medya bizi görmüyor” diye yakınan Dr. Hamid Saddık ben sormadan anlatmaya başlıyor: “Sisi’nin cumhurbaşkanını görevden alıp Anayasa Mahkemesi Başkanı’na verme yetkisi yok. Üstelik Şura Meclisi hala açık. Mursi gitse bile görevi Meclis Başkanı Ahmet Fehmi üstlenmeli. Hükümet de hala işinin başında. Mursi sarayında korumalarıyla.”Mursi’nin gözaltında olduğu ya da anayasanın ilga edildiği haberiyle ilgilenmiyor Saddık. “Darbe Sisi’nin kötü bir oyunu. Sisi Yüksek Askeri Konsey’in kararı olmadan hareket etti. Orduda Mursi’ye destek verenler var ve Sisi’yi yargılamak istiyorlar. Biz de Mursi’yi çıkarmak için saraya yürüyeceğiz. Bu oyun bozulacak.” Darbe olmuş, muhalefet, El Ezher, Kıpti kilisesi, Selefiler buna destek vermiş ama İhvan’ın kafasında bambaşka bir denklem var. Dr. Saddık ve arkadaşları El Ezher şeyhinin rejim adamı olduğu ve ABD baskısı sonucu darbeye destek verdiğini düşünüyor. Buradaki psikolji Tahrir’den apayrı. İnsanlar sopalar ve kasklarla “Sisi sıra sana gelecek. Asker bizim sen değilsin” sloganıyla yürüyor. Az ileride biri sopa satıyor. Fiyat kaliteye göre 15, 25, 35 cüneyh. Muhammed Mustafa sopacıya soru sormama bozuluyor: “Bunlar Baltacıların saldırılarına karşı. Kimseye saldırmıyoruz. 45 kurban verdik.”


Herkesi kontrol edemeyiz


Camiye akın akın insanlar gidiyor. İmam namaz öncesi Mursi’ye dua ediyor. Siyonistler ve ABD darbenin arka planındaki aktörler olarak işaret ediliyor. Bir konuşmacı “ Türkiye bize destek verdi. Teşekkür ediyoruz” dedikten sonra kalabalığa tekbir getirip ekliyor: “Türkiye bize seçime hazırlanmamızı öneriyor.” Bu söz Müslüman Kardeşler’in yol haritasına da işaret ediyor. Hürriyet ve Adalet Partisi (HAP) medya sorumlusu Vail Yahya “Bu katıksız darbe” derken yeni stratejiyi şöyle açıklıyor: “Mursi görevine dönünceye dek bu kalabalık eve dönmeyecek. Şiddete başvurmayacağız.” Yahya’nın iddiasına göre bütün İslamcı partiler Mursi’nin yanında saf tuttu. Darbe ilan edilirken Sisi’nin yanında arz-ı endam eden Selefileri ve El Ezher’i hatırlattığımda da “Selefilerden de bize destek var. Nur’dan ayrılan 2 Selefi parti ve Cemaa İslamiyye bizimle. Sadece Nur askerle işbirliği yaptı” diyor. HAP üyesi sinemacı İzzeddin Duvedar’ın dillendirdiği ve İhvan’ın savunmasını özetleyen bakış açısı şöyle: “Mursi meşru lider. Anayasa gereği 3 yıl daha kalmalı. Milyonluk gösteri oldu diye istifa gerekmez. Bizim de milyonluk destekçimiz var. Halefine karşı gösteri olunca ne olacak. Aralıktaki anayasa referandumu Mursi için zaten güvenoyu olurdu. 1 yılda 2 kez sandık olmaz ki!” Muhaliflerin anayasayı kabul etmediği, referanduma katılımın az olduğu, sandığın meşruiyetine karşı demokrasilerde istifa mekanizmasının kabul gördüğü ve ‘Mursi istifa etse darbeyi önleyebilirdi’ saptamalarını reddediyor Duvedar.


Peki bundan sonra ne olacak? İşte Duvedar’ın anlatımıyla Mursi’nin sırtını dayadığı kitlenin ahvali: “Ordu içerisinde de anayasaya destek var. Biz ordu bölünmesin diye darbe karşıtı askerlerin bir harekette bulunmasını istemiyoruz. 75 aşiret Mursi’ye bağlılığını bildirdi. Bunlar kendi bölgelerine askerleri sokmadılar. Müslüman Kardeşler şiddete başvurmadan direnecek ama İslamcı cemaatlerin kontrol edemediği kesimler var. Şiddet olayları yaşanabilir. Bunları Mursi de kontrol edemez.” İhvan’ı yakından izleyen bir gazetecinin söylediği ise şu: “Artık bu iş bitti, onlar da bir şey yapamayacaklarının farkında. Çünkü karşı direniş olursa asker ve polis ezer geçer.”



Umutsuz bir direniş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder