7 Ağustos 2013 Çarşamba

Cumhurbaşkanı Gül'den 'Gezi'li bayram mesajı

Cumhurbaşkanı Gül’ün bayramı mesajı şöyle: “Değerli Vatandaşlarım, Milletçe huzur ve güven içinde geçirdiğimiz mübarek Ramazan ayının ardından, Bayramı karşılamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ramazan Bayramı’nın milletimizi hayırda, iyilikte ve güzellikte buluşturmasını temenni ediyorum. Herkesin, Bayramı acı ve üzüntü yaşamadan, sevdikleriyle birlikte huzur içinde geçirmesini diliyorum. Bu duygularla bütün vatandaşlarımın Ramazan Bayramını kutluyorum. Bayramın ülkemiz, Türk ve İslam dünyası ile tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Ramazan Bayramı’nın birbirimizi anlamayı, saymayı; dayanışmayı, ihtiyacı olanlara yardım eli uzatmayı; küçüklerimizi sevmeyi, büyüklerimize saygı göstermeyi anlatan yönünü hiçbir zaman hatırdan çıkarmamalıyız. Aziz milletimizin, Bayram günlerini maneviyatına uygun şekilde değerlendireceğine inancım tamdır. Kıymetli Vatandaşlarım, İçinde bulunduğumuz mübarek günlerde, başta Suriye ve Mısır olmak üzere İslam dünyasında yaşanan olaylar ve başgösteren sıkıntılar, derin bir üzüntü ve endişe yaratmaktadır. Türkiye, Suriye’de akan kanın durması, barışın ve huzurun tesis edilmesini amaçlarken, Suriye’nin geleceğinin yanı sıra, sınır güvenliğimizi doğrudan ilgilendiren yeni gelişmeler karşısında gereken adımları hassasiyetle ve dikkatle atmaktadır. Diğer taraftan, Arap dünyasının kalbi gibi olan Mısır’ın kendi içindeki bölünmüşlük tablosu, kutuplaşma ve devam eden olağanüstü durum bu ülkenin istikrarı ve geleceği açısından şüphesiz en büyük tehdittir. Bu durum zaten hassas dengeler üzerine kurulu bölgede sorunların büyümesine yol açabilecek bir mahiyet taşımaktadır. Kardeş Mısır’da kargaşanın sona ermesini, normalleşme ve demokrasiye doğru siyasi geçiş sürecinin hiçbir kesimi dışlamadan, hızlı bir şekilde başlatılmasını temenni ediyoruz. Türkiye, bölgenin önemli ve etkin bir ülkesi olarak, gelişmeler karşısında soğukkanlılığını koruyarak, aklı selimle hareket etmeyi sürdürecektir.


Aziz Vatandaşlarım, Çevremizdeki olumsuzluklara ve dünyadaki dalgalanmalara rağmen Türkiye, hakikaten ekonomisiyle, demokrasisiyle, yükselen standartlarıyla güven veren bir ülke konumundadır. Tüm dünya tarafından yatırım yapılabilen bir ülke statüsüne yükselen ülkemizde çok önemli projeler hayata geçirilmektedir. Türkiye’nin sahip olduğu kazanımlar ve benimsediği değerler, ülkemizin farkını, yükselen gücünü de göstermektedir. Bu nedenle memleketimizin kıymetini bilmemiz gerekir.


“KANUNSUZ VE ŞİDDET İÇEREN OLAYLARIN…”


Gerginliklerin, kutuplaşmaların, eski yanlışların tekrar edilmesinin, geçmişte sadece ve sadece acı getirdiğini, ülkemizin imajına zarar verdiğini, enerjimizi nasıl heba ettiğini hepimiz yakından biliyoruz. Kanunsuz ve şiddet içeren olayların tüm ülkenin huzurunu nasıl kaçırdığını hep beraber gördük. Şüphesiz ki, demokratik tepkilerin, toplumsal taleplerin ve itirazların, meşru zeminlerde, huzuru bozmadan ve şiddete başvurmadan barışçıl bir şekilde dile getirilmesinin demokrasimizin vazgeçilmez unsurları olduğu da unutulmamalıdır.


Artık herkesin bunları görerek, umut dolu yarınlarımıza odaklanması elzemdir. Avrupa Birliği üyeliği, yeni anayasa gibi, Türkiye’yi muasır medeniyet seviyesinin üstüne taşıyacak büyük hedeflere kilitlenmemiz, daha çok dayanışma içinde olmamız gerekir.


Sorunlarımızın bulunduğunu, demokrasimizi mükemmelleştirmek için atılması gereken adımlar olduğunu hep söylüyoruz. Sorunlarımızı, sıkıntılarımızı demokratik olgunlukla, toplumun tüm kesimlerini kucaklayan bir anlayışla aşacağımızdan emin olunmalıdır.


Türkiye’nin geleceğinden asla endişe edilmemelidir. Türkiye’yi, ekonomik olarak kalkınmış ülkeler seviyesine getirmek, demokrasimizi ve hukuk sistemimizi daha da derinleştirmek, insan hak ve özgürlüklerini daha da genişletmek amacıyla, reform çalışmalarını kararlılıkla devam ettireceğiz. Bunun ülkemizde barış ortamını, birarada yaşama iradesini pekiştireceğinin bilincindeyiz. Güçlü, mutlu, huzurlu, müreffeh birTürkiye’ye ulaşmak için, birlik ve beraberliğimizin korunmasının, hoşgörü, diyalog ve uzlaşma kültürünün hakim kılınmasının elzem olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum.


Bu düşüncelerle, yurt içindeki ve yurt dışındaki bütün vatandaşlarımın, Türk ve İslam dünyasının Ramazan Bayramı’nı tekrar tebrik ediyor, çocukların gözlerinden öpüyorum. Bayramın ülkemize, milletimize ve tüm insanlığa barış, huzur ve refah getirmesini Allah’tan temenni ediyorum.”



Cumhurbaşkanı Gül'den 'Gezi'li bayram mesajı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder